Ben Kimim? :)

Kendimi anlatmayı oldum olası sevmemişimdir. Ama kendimden hiç bahsetmedim aylar oldu bu blogu açalı. Takip ettiğim blogların sahiplerini merak ettiğimi farkedince bende bu eksikliği tamamlamaya karar verdim. Bir yerden başlamak lazım :).

İstanbul'da yaşıyorum ama son 5 yıldır Isparta-İstanbul arası mekik dokumaktan nerede yaşadığım tartışılır :). 

Hayatımın çoğu okumakla geçti. Geçmeye de devam ediyor. Şöyle ki; 2008 yılında Isparta Meslek Yüksek Okulu Pazarlama Bölümü'nü kazandım. En yakın arkadaşımın aynı bölümde 2. senesiydi ve biz ev tutarak çok keyifli bir 1 sene geçirdik. Sonra o mezun oldu ne yapacağım ben buralarda diye düşünürken 2. sınıfta hayatımın aşkıyla bir araya geldik. Tanıştık demiyorum zaten 1 sene boyunca aynı sınıftaydık ama pek alakamız yoktu, sonra kader ağlarını ördü :). 

Bilenler bilir 2 senelikler için Dikey Geçiş Sınavı oluyor mezun olununca. Fakülteye geçiş yapılıyor puan tutarsa eğer. Bu sınava girdim mezun olduğum yaz. İlk başta hiç bir yer olmadı dershaneye yazılmıştık hatta sevdiğimle beraber bir sene çalışıp didinip kazanacaktık. O sene ilk defa bu sınav ek tercih şansını devreye soktu son gününde öğrendik ve nasılsa olmaz diye öylesine tercihler yaptım önemsemeden. Bir kaç gün sonra bir baktım kazanmışım :). 

Hem de yine Isparta bu sefer fakülteli olarak tekrar geldim bu şehre -İşletme Bölümü-. Çok zor bir süreçti 2 sene boyunca öyle güzel şeyler paylaşmıştım bu şehirde birden herkes gitmişti. Yine de bir şekilde ev arkadaşı bularak evime yerleştim. Zor günler geçirdim çok yanlız kaldım. O ara sevdiğim dershaneye devam etti ve İstanbul Üniversitesi' ni kazandı. Aramıza mesafe girdi. Yaşayanlar bilir ne kadar zor olduğunu ayrı kalmanın. Hem de öyle böyle değil 9 saatlik bir uzaklık.. 

Zorunlu hazırlık okudum bir sene, sonra intibak süreci, 3. sınıf derken nihayet bu sene 4. sınıf oldum. Artık bu şehirden gitme vakti yaklaşıyor... Korkularım her geçen sene katlanarak arttı bu süreçte. Yaşım 24 oldu. Şu an sınıfımın yaş ortalaması 21-22. Evet çok büyük değilim onlardan ama yine de iş hayatına bir sıfır yenik başlayacakmışım gibi geliyor. Neyse hayırlısı diyelim...

Hayatımın çoğu okumakla geçti dedim ya şu yazdıklarıma bakıyorumda doğru bir tespitmiş hep okulla ilgili yazdıklarım :).

Bunların dışında, yazılarımda yer verdiğim gibi puzzle yapmayı çok seviyorum, kitap okumak vazgeçilmezim, film-dizi izlemek en büyük keyfim. Biraz evcimen bir yapım var. Yeni yerleri gezmeyi, görmeyi, keşfetmeyi çok severim parasal durumlardan her zaman mümkün olmuyor bu tabiki. Bunun dışında da fazla dışarlarda dolaşma meraklısı değilim. Üniversite de olduğumu evim olduğumu bilenler her gün laylaylom yapıyorum sanıyorlar :). Mis gibi evim varken hergün bir cafede oturmak bana pek cazip gelmiyor doğrusu. Çok canım sıkılırsa hava almak istersem ancak atarım kendimi dışarı. Aşırı alışveriş meraklısı da değilimdir. İhtiyacım olanı alır çıkarım. Marka bağımlılığı vs. bana göre bunlar boş şeyler. Okumayı, yeni şeyler öğrenmeyi, kendime değer katmayı daha çok severim.

Ne yazacağım ben şimdi diye düşünürken kaptırmışım kendimi :). Çok uzun bir yazı oldu şimdilik bu kadar yeter. Paylaşımlarıma kendimle ilgili bir şeylerde yazacağım bundan sonra. Zaten bu benim blogum değil mi? :)

Sonuna kadar sabredip okuyan varsa eğer teşekkür ederim. 
Ben de böyle biriyim işte, herkes gibi :).

Okuduğum Kitaplar--->Neşter Müziği-David Carnoy

İstanbul'da başladım Isparta'da bitirdim. 

Çoğu çeviri kitaplarda olduğu gibi bazen bundan kaynaklı cümle anlamsızlıklarıyla karşılaşabilirsiniz. 

Bir kaç kere aynı paragrafı okuduğum yerler oldu. Çok fazla değil ama keyifle okudum sonuç olarak. 

En çarpıcı kısmı tabiki de sonuydu. 

Çok şaşırdım,bu tür romanlardan beklenen de budur zaten ki hakkını vermiş yazar.

Tamamen polisiye diyemem türüne ama eğer "Katil Kim?" tarzı kitapları seviyorsanız tavsiye ederim. 

Bu Aralar...

Bu şarkıya taktım. Sürekli dinliyorum.

Müziği de sözleri de çok tatlı :). Gökseli' de severim zaten.

Isparta'ya gelirken malum öğrencilik annelerimiz bavulun yarısını yiyeceklerle dolduruyorlar. 
Biz de bir süre daha anne eli değmiş güzellikleri tatmaya ve mest olmaya devam ediyoruz.

Bu resimde dün akşam ki çay keyfimizden.

Ev arkadaşımın annesiyle yüzyüze tanışmadım ama telefonda konuşuruz çok severim kendisini. Bana özel ismimin baş harfiyle -"S"- kurabiye yapmış saolsun :).

Afiyetle yedim tabağın hepsini bitiremedim tabi .

Annelerimizin ellerine sağlık :).

Mimle Geldim :)

Yeni dönem başladığı için Isparta' ya geldim yine. Bir süredir netim yoktu sonunda kavuştum bir de baktım kii sevgili koyukırmızı beni mimlemiş :). Hemen cevaplara geçiyorum.

Günün nasıl geçti?

Çok yorucuydu. Uykusuz bir şekilde sabah derse gittim. Eve geldiğimde internet hala düzelmemişti uzunca bir süre uğraştıktan sonra kavuştum :).

İsim vermeden bahset?

Daha yeni gittin ama çok özledim, çok çok özledim...

Neden hep cam kenarı?

Dışarıyı izleyip nerde olduğunu unutmak. Bu esnada çoğu zaman müziğin götürdüğü yerlere gitmek...

Bu gün kendin için ne yaptın?

Şu an çok şaşkınım. Soru üzerine düşününce bu gün kendim için hiç bir şey yapmadığımı farkettim! Yarın buna bir son vermeliyim.

Twitter ana sayfanı aç ilk gözüne takılan?

Kullanmıyorum malesef :).

Düşün ki o bunu okuyacak? 

4 senedir elin hep elimde, kalbinde kalbimde... Beklediğimiz güzellikler gelecek yakında biliyorum ve sabırsızlıkla bekliyorum...

Kahkaha atmana sebep olan karikatürler?

Klavyeye bakmadan bir şeyler yaz?

Çok keyigşi bi,t mim olduu :):)..

Eheheh :) keyifli demek istemiştim.

Bir cümle düşün sonra kelimelerin yerlerini değiştirerek yaz..

Tatili bitmeseydi güzeldi ne yaz keşke...

Ctrl+v yap..

Ctrl+v yap.. Evet bende kopyala yapıştırcıyım :).

Benim içinde çok keyifli bir mimdi teşekkür ederim koyukırmızı:).

Bende Sevda Ünlü' yü mimliyorum :).

Bayıldım Bu Deftere

Amelie filmini çok severim. Dün Meydan Avm de ki D&R' a gittim kasanın orda bu defteri görünce resmen vuruldum! Kuzenim saolsun benim oldu :).

Neşter Müziği'ni şu anda okuyorum. Şimdilik güzel gidiyor bakalım nasıl bitecek.

Defterin ilk sayfası.

Arka Kapak.

Başka filmlerde vardı ama diyorum ya Amelie bi başkadır :).

Okuduğum Kitaplar--->Brida-Paulo Coelho

Bu aralar çok sık "Okuduğum Kitaplar" başlığı oldu farkındayım. Birikenler olunca eklemek istedim. Bu günlerde evde badana işleri olduğu içinde yaptığım farklı bir şey yok :). 

Bu kitaba yazarından dolayı fazla hevesli başlamıştım. Güzelde gidiyordu böyle kaptırmış okurken bitiverdi. Anlamadım birden ne olduğumu kafamda bir dünya soru işareti kaldı. Hani böyle yarım kalmış , havada asılı kalmış bir şeyler varmış gibi gelir ya aynen öyle oldu...

Sonuna geldiğimde yorgunluktan ötürü uykusuzluğum tavan yapmıştı acaba anlamadım mı bir şeyler mi kaçırdım diye kendime sorarak uyudum sabah kalkınca nette biraz yorumlara baktım. Yalnız değilmişim fikirlerimde en azından bunu bilmek iyi geldi :).

Keşke okumasaydım asla demiyorum. İyi ki okumuşum haksızlık etmek istemem sonuna rağmen sevdim bu kitabı :).Beklentim daha yüksekti sadece, hayal kırıklığım bundan. 

Arka kapak,

Ruh eşimi nasıl tanıyacağım?

Wicca, Brida’ya “Riske girerek” dedi. “Başarısızlık, hayal kırıklığı risklerini göze alacaksın ama aşk arayışından hiç vazgeçmeyeceksin. Arayışına devam ettiğin sürece sonunda zafere ulaşacaksın.”

Brida güzel bir İrlandalı kızın ve onun bilgiye erişme çabasının öyküsü. Brida, ona korkularının üstesinden gelmeyi öğreten bilge bir erkekle ve dünyanın gizli müziğine ayak uydurarak dans etmeyi öğreten bir kadınla karşılaşır. O iki kişi Brida’da Tanrı vergisi bir yetenek olduğunu görür; ama yeteneğini kendisinin bulabilmesi için genç kızı kendi içine doğru bir keşif yolculuğuna yönlendirirler.

Brida kendi yazgısını ararken, kişisel ilişkileri ile kendini dönüştürme isteği arasında bir denge kurmaya çalışır.

Usta romancıdan çarpıcı bir aşk, tutku, gizem ve esriklik öyküsü.

Kitap ayracım kuzenimin hediyesi :). Çok sevdim şeker şey tam benlik :):).

Kitaptan alıntı bir sözle bitirmek istiyorum;

"Sana bakmanın şerefine!"

(Kazablanka filminden; sevgiliye sadece bakmaktan alınan hazzı belirten bir cümle.)

Okuduğum Kitaplar--->Bab-ı Esrar-Ahmet Ümit

Soluksuz okuduğum romanlar arasına girdi "Bab-ı Esrar". Aldı başka dünyalara götürdü resmen. Mevlana hakkında, Şems-i Tebrizi hakkında bilmediğim o kadar çok şey varmış ki. Verilecek bilgiyi mükemmel bir hikaye kurgusuyla yedirmiş kitaba Ahmet Ümit. 

Aşk romanlarını da severim ama bu tür romanlar son bir kaç yıldır daha çok ilgimi çekiyor. Kitabın bilgileriyle kalmayıp netten araştırarak daha geniş bilgi sahibi olabiliyorum konular hakkında... Daha ne isteyeyim ki :).

Kitabı ödünç alarak okumuştum bu yüzden fotoğraf netten alıntı. En kısa sürede edinip kütüphaneme ekleyeceğim.

Okuduğum Kitaplar--->Gölge Hırsızı-Marc Levy

Bu kitaba bayıldım :). İnsanı yormayan aksine huzur ve mutluluk veren bir konusu var... Bazı kısımlarda gözlerim dolsada çoğunluk gülümseyerek bir günümü "Gölge Hırsızı"'na adadım resmen :). Gün ışırken bitmişti...

Hazır Can Yayınları'nın 5TL kampanyası D&R' larda devam ederken alın ve okuyun derim.

"Zaman sadece geçermiş gibi yapıyor. En basit anlar, içimize hiç silinmemecesine demir atmış duruyorlar."

Puzzle Yapıştırıcıları

Normalde her puzzle kutusunun içinden ufak bir poşette toz yapıştırıcı çıkar. Belli oranlarda sulandırarak puzzle üzerine sürülür ki ben hiç denemedim. Onca emek verip görüntüsünün bozulması fikri bile hoş değil. Sulandırdıktan sonra nasıl süreceğiniz de muallak, evden uygun bir şeyler ayarlamak gerekir. Bu sebeplerden dolayı kullanmıyorum.

Bunun yerine özel olarak hazırlanmış yapıştırıcılar var. Ben bu markayı kullanıyorum ve memnunum. Hem parlaklık veriyor hem de yapıştırıyor daha ne olsun :). Ucu süngerli hafif bastırarak rahatça sürülüyor.

Bostancı Lunapark/Sahil

Eğlenceli bir günün ardından, fazlasıyla geciktirilmiş resimleri artık paylaşma vaktidir :). Ramazandan önce gitmiştik hatta :).

Değişik ve renkli bir gün geçirmek isteyenlere tavsiye ederim. Biletler 5Tl :).

Çığlıklarımla tüm Bosancı'yı inlettiğim alet :). -üstteki-

Korkutmayan korku tüneli :).

Adalar manzaralı sahil.

Kedisiz olmaz :).